Eskide yeni hayat…
“Değiştirilmiş tümcelerde farklı insanlar, hep aynı şeyi söylediler. Yeni söylenmiş bir şey belki binlerce yıldır yok. Onlardan bir de kılıktan kılığa girerek; ‘İnsanlar senin ne dediğini bırakır, anladığını alır giderdir’
.: Kaşı değildi sevdiğim…
Şaşırmıştı, sormadan edemezdi artık; “Nasıl yani?” diyerek söylediğimi anlamsız bulduğunu, bilmek ve anlamak için daha başkaca şeyler söylemem gerektiğini ifade ediyordu.
Çünkü; “Öyle… gittiği için...
.: Gecenin sessizliğine sinen çığlık…
Bir kadın çığlığı yırtıyor en olmaz yerinden geceyi. Bölünen uykum, yanan ışıklar, sokak ayakta. Perdelerin kıyısında, köşesinde belli belirsiz bir hareketlik… Sokaktaki her sese...
.: Seni sevdiğimi unutma…
Gözlerini açar açmaz iç sıkıntısını orada, yüreğinde hazır buldu. Banyoya girmeden önce kızının odasına gitti. Bu her gün yaptığı sıradan bir şeydi. Son birkaç...
.: Memleketi kurtaramadık…
Sabahtan bu yana canım sıkılıyor, geçer umuduyla çıkıyor yürüyorum... Denizden gelen rüzgâr sert, içim ürperiyor. Kara, gri bulutlar dolanıyor tepemde. Yağsa rahatlayacak hava.
Yağmur da...
.: Kaybolan rüya…
Kan ter içinde uyandı. Çocukluğunda hep rüyalar görür istediklerini arzu ettiklerini rüyaların da yaşardı. Sonra nasıl olduysa rüyaları onu terk etti. Ancak son zamanlarda...
.: Günahkâr…
T. Dursun'un anısına
Durmadan yeni kitaplar alıyordu. Çevresindekilere kitap okumayı çok sevdiğini söylüyordu. Ama kitap sevgisi daha çok meraktı. Eline aldığı her kitaptan kısa zamanda...