Bizde, IŞİD, DAİŞ olarak telaffuz edilmesi yeğlenen İslam Devleti (İD) adlı çete üzerine yabancı dillerde yayınlanmış onlarca kitap, yapılmış belgesel var.
Bu örgütün ve diğerlerinin var olmasının asıl nedeni olarak ABD’nin Irak işgali gösteriliyor. İşgal sonrası Irak Ordusunun ve Emniyettin, çoğunun Sünni olduğu gerekçesiyle dağıtılmış olması, merkezi otoritenin ortadan kaldırılmasının büyük yanlış olduğu tespitini yapıyorlar. Hepsi de eli silah görmüş bu adamların, yaşamlarını sürdürmenin başka yollarına baş vurmasının kaçınılmazlığı anlatılıyor.
Buna ABD’nin Irak Valisi olarak görevlendirdiği Paul Bremeran’in bir gecede kamudan 30 bin Sünni memura işten el çektirmesi eklendiğinde, mafyatik yapıların ve terör örgütlerinin oluşmasıyla sonuçlanması kaçınılmaz olacağının altı özenle çiziliyor.
Yapılan çalışma ve belgesellerde, görüşlerine baş vurulan kimi CIA, yetkilileri, Vali Paul Bremeran’ı gelecekte yaşanabilecek sorunlar ve sosyal patlamaların kaçınılmazlığı konusunda uyardığına da yer veriliyorlar.
Toplumun bir kesimin mağdur edilmesi, siyasetten ve kamudan uzaklaştırılmasının geleceğe sorunlar yumağını yuvarlamak anlamına geldiğini bilmek için, çok da uzman olmaya gerek yok.
Bu yüzden 15 Temmuz darbe girişimi sonrası hükümetin elinde tutuğu sorunlar yumağını, günü kurtarmak adına geleceğe yuvarlamaya çalıştığını gözlemliyoruz. Kim ne derse desin, sorunları ötelemek, geleceğe bırakmak/atmak, ülkeye, sorunlara hakim olunmadığının açık göstergesidir. Son derece aceleci, acemice ve panikle kamudan bu oranda insanın uzaklaştırılması, mağdur edilmesi, geçim sıkıntısı içine atılmasının ahlaki, hukuksal savunulabilir bir yanı yoktur.
Olamaz da…
Bunun bütün topluma yansıyacak sonuçlarının olmayacağını beklemek ise, aptallık değilse saflık olur.
Bunun özelikle belli bir kesime yönelmesinin, büyük sorunlar yaratacağını görmemek için insanın kör olması gerekir. Belli bir etnik ve inanç kimliğine yönelecek bu türden saldırılarla yaratılan mağduriyetlerin sosyal patlamalara dönüşmesi potansiyeli taşıdığı çok açıktır.
Hasan KAYA
10 Eylül 2016 Cumartesi