Yeni bir yıl, güneşli bir gün.
Nasıl mı oluyor?
Oluyor işte (!)
Bir yerde güneş sıcacık pencerelere koşar, bir diğer yerde kar yağar, kurşun yağar, zulüm yağar üstümüze bu ülkede…
Bildiğin gibi değil bu ülke.
Bildiğinden başka güzeliğiyle kendini yaşama açan bir yer.
Bildiğinden başka kahreden ve öldüren (!)
Seversen tavanına kadar seversin, nefret edersen dibine kadar…
Öyle arada duracak bir yer yok.
Yeni bir yıl, güneşli bir gün.
Güneşin altında, herkesten uzak, denize yakın, biraz mavi, biraz yeşil bakıyor portakal ağacı bahçeye…
Oturduğum yerde bir gözüm dışarıda.
Sokak kedileri umarsız, köpekler başı boş dolaşıyorlar.
Uzanıp camın buğusuna bir yüz çiziyorum. Yüzün geliyor aklıma sokağa gülen, dünyaya susan…
Susmak yakışır insana. Durmak, sebepsiz çekip gitmek, koşup sarılmak, durup durup sevmek, bakıp bakıp gülmek…
Kim ne derse desin, elbette korkmakta…
Sırasız bir sıra içinde art arda hepsinden biraz, hepsinden çokça yaşadığın yerdir burası.
Ağır başlı yorgun elleriyle yoktan dünyalar kuran işçiler, vurulmuş kanayan avuç içlerinde kavga gezdiriyorlar.
Nasıl oluyorsa, her sabah yeniden güz rüzgarına direnen çiçekler açıyor bir yerlerde.
Mavinin kıyısından başlayan hayat, acının derin iziyle yırtılmış günün akşamına kokusunu bırakıyor.
Hiç kolay değil!
Hep kendin için, kendini yaşadığın yalanı içinde, kaç kişi için yaşadığını, kaç kişilik yaşadığını hiçbir zaman bilemediğin yerden seversin bu ülkeyi… İstese de, sana verebilecek hiçbir şeyi olmadığını bile bile seversin…
Bildiğin gibi değil bu ülke.
Bildiğinden başka…
Ressamın tuvale çizdiği pastel renklerin ara yüzünde kıvranan acı sokağa tez düşer, çabuk teslim alır hayatı. Bir aşk şiirinde ayrılık acısı olur, özlemlerin ağırlığı altında ezilir sesin.
Milyonlar içinde, milyon kere yalnızlığını yaşadığın yerdir burası…
Bildiğin hiç bir yere benzemez, bildiğinden başka…
Hasan KAYA
1 Ocak 2023, Pazar