Most Recent Articles by

Hasan KAYA

Hasan KAYA

Yağmurlarla dans…

Geceye hazırlanıyor sokaklar. El ayak çekiliyor. Birazdan sokak köpeklerine ve kedilere kalacak meydan. Sonra, bir iki sarhoş sallanarak çıkacak meyhanelerden, evin yolunu arayacak… Gecenin koynuna...

Covid-19’dan öğreniyor muyuz?

Birkaç gündür bahar kendini iyice hissettirmeye başladı. Parıldayan güneş, açık mavi gökyüzü buradayım diyor. İnsanı dışarı çağırıyor. Gezip dolaşmak için değil, ama günlerdir biriken...

Erdoğan’ın Suriye seçeneği, kırk satır mı, kırk katır mı?

AKP’ye oy veren, Reis’e her konuda güvenen seçmen de artık, “Suriye’de ne işimiz var?” demeye başladı. Reis’in İdlib ısrarını anlayan yok denecek kadar az....

Türkiye neden barıştan uzak, savaşa yakın?

Türkiye'nin Suriye, Ortadoğu, Balkanlar ve Afrika’da olmaya çalışmasını salt milliyetçilik, Yeni Osmanlılık diyerek geçiştirmek, her şeyi götürüp Erdoğan'ın hırslarına, seçim hesaplarına bağlamak doğru olmaz....

Türkiye’nin “güvenli bölge” ısrarı, yeni bataklık ısrarı…

Başlıkta, Türkiye mi yoksa Erdoğan mı demeliyim karar vermekte biraz zorlandım. Sonunda Türkiye demeyi yeğledim, ama siz isterseniz, Erdoğan olarak da okuyabilirsiniz. Türkiye “güvenli bölge”...

Kadınların öldürüldüğü şiddet ülkesi

Erkekler, askerlik anıları anlatılmaya başlanınca sonu hiç gelmeyecek sanırsınız. En sıradan olaylar bire bin katılarak anlatılır. Abartmada sınır tanınmaz. Ağır onur kırıcı cezalar, yenen...

Dersim dört dağ içinde…

Soner Yalçın, Tunceli Belediyesin adının, “Dersim Belediyesi” olarak değiştirilmesine tepki vererek hop oturup hop kalkıyor. Hiç kuşkusuz Yalçın bu tepkisinde yalnız değil. Bir süredir sosyal...

Linç Kültürü

Linç sözcük olarak bu topraklara ait değil. İngilizce lynching sözcüğünden dilimize linç olarak girmiş. TDK sözlüğünde verilen anlamı kısaca: Birden çok kişinin kendilerine göre...

Adı Baki oldu…

Aylardan Nisandı, bir öğleden sonraydı, başka yerlerde başka çocuklarla birlikte neşe dolmuştu çocuklar, evimize yakın okulun bahçesinden sevinçleri bize kadar ulaşıyordu. Çünkü bayramdı, çocuk...

Duymasam da olur dediklerimiz…

Geçecektim, uzaktan gördü, kapının önüne çıkıp ellerini beline koyup beklemeye başladı. İyice yaklaştığımda gülümseyerek yana çekilerek, “Gelsene” dedi. Geçip gitmek artık imkansızdı. Tokalaşırken anlık durma...

- A word from our sponsors -

spot_img
647 Articles written

Read Now

Gerçeğin ölümü bir başka gerçeğin elinden olur…

Gerçekler, hayatımızın temel taşlarıdır; onlar olmadan dünya anlamını yitirir ve kaosa sürüklenir. Ancak, yaşamın kendisi gibi, gerçekler de sürekli bir değişim ve evrim içindedir. Okumalarımdan ve yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey varsa, o da hiçbir gerçeğin ölümsüz olmadığıdır. İronik bir şekilde, bir gerçeğin sonunu getiren de başka bir...

İçsel Yolculukta Aldığımız Yaralarla Ayağa Kalkmak

Hayat, her birimiz için benzersiz ve karmaşık bir serüvendir. Bu yolculukta, dış dünyanın ötesinde, kendi iç dünyamızın derinliklerine doğru bir keşfe çıkarız. Bu keşif, bazen zorlu ve beklenmedik yollarla doludur ve bu yollar bizi sadece dışarıya değil, aynı zamanda kendi içsel varlığımıza da götürür. Bu yolculuk sırasında...

Varoluşun Derin Sularında Bir Yolculuk: Hayatın Evrimi ve Anlam Arayışı

Hayat, varoluşun derin sularında sürekli değişen ve evrilen bir yolculuktur. Bu yolculuk, bizi zamanın ve mekanın ötesindeki anlam arayışına sürükler. Geriye dönüp baktığımızda, hayatımızın farklı dönemlerinde tutunduğumuz değerlerin, inançların ve geleneklerin nasıl bir evrim geçirdiğini gözlemleyebiliriz. Bu, bizi insan yapan ve bireysel kimliğimizi şekillendiren bir süreçtir. Yaşlanmak, sadece...

Tembelliğe övgü

Kapitalist bir sistemde, tembelliği her aşağılama aslında daha çok sömürü daha çok yoksulluk üretmek içindir. Bu yazıda, tembelliğin kapitalizmin işleyişine nasıl karşı çıktığını, tembelliğin özgürlük ve yaratıcılık için neden önemli olduğunu ve tembelliği nasıl savunabileceğimizi anlatmaya çalışacağım. Kapitalizm, insanları sürekli çalışmaya, üretmeye ve tüketmeye zorlayan bir sistemdir. Kapitalizmin...

Kalemi Elimden Alan Gel-Gitler

Uzun bir süredir kalemi elime almadım. Elbette küs falan değilim, sadece duygularımı ifade etmenin zorluğuyla başa çıkmaya çalışıyorum. Ne yazsam  bir şeyler eksik kalıyor, bir şeyler yarım… Bir noktadan sonra, derdimi anlatamamanın içimde açtığı derin boşlukla yüzleşmekten kaçınmak için kalemi bırakıyorum. İçsel çatışmalarımın yanı sıra, etrafımda olup bitenlerin...

Korkuya teslim olmak

Hiç beklenen değildi yağan yağmur. Sabahleyin kalktığımda hava açık, gökyüzü masmaviydi. Nereden kopup geldi bu kara bulutlar dememe kalmadan yağmur yağmaya başladı. Burada böyle oluyor. Gün başladığımız gibi bitmeyebiliyor. Bu alışılacak bir şey değil, ama bir süre sonra insan kabulleniyor, uyum sağlamaya çalışıyor. Ülkenin politik düzelemi de bu örneğe...

Bildiğin gibi değil

Yeni bir yıl, güneşli bir gün. Nasıl mı oluyor? Oluyor işte (!) Bir yerde güneş sıcacık pencerelere koşar, bir diğer yerde kar yağar, kurşun yağar, zulüm yağar üstümüze bu ülkede… Bildiğin gibi değil bu ülke. Bildiğinden başka güzeliğiyle kendini yaşama açan bir yer. Bildiğinden başka kahreden ve öldüren (!) Seversen tavanına kadar seversin, nefret...

Meral Akşener, İmamoğlu’nun adaylığını “kazanacak aday” olduğu için mi istiyor?

Meral Akşener, başlangıçta Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığına sıcak bakıyordu. En azından, İYİ Partı ve Meral Akşener’in yaptığı açıklamalar da bu kanıyı güçlendiriyordu. Ama her ne olduysa birdenbire, Yavaş ve  İmamoğlu’nun adalarını telaffuz etmeye başladılar. Bu iki ismi telaffuz etmekle birlikte asıl istenen aday İmamoğlu. Peki, neden? Akşener Cumhurbaşkanı adayı...

Muhalefeti yuvarlak bir masaya sıkıştırma ahmaklığı

Yerel mahkeme İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası vererek siyasetten yasaklı hale getirdi. Muhalefetin bir kesimi, Ekrem İmamoğlu’nun mağdur edilmesiyle daha popüler olduğunu, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “kazanacak aday” olmasını sağladığını düşünmeye başladı. Hukukçuların ortak görüşü, kesinleşmiş bir ceza olmadığı sürece aday olmasının önünde bir engel yok....

İnsan, toplum ve din…

Din üzerine her çalışma dinin tanımını yaparak başlar. Çoğu zaman sözlük anlamının ötesine geçmeyen bu tanımlarla dini, onun toplum ve insan yaşamı üzerindeki etkisi anlatılmak istenir. Bu türden girişimlerin çoğu kez başarısız girişimler olduğu daha yazım aşamasında kendini belli eder. Biz konunun zor ve çok karmaşık olduğunu bildiğimizden;...

Gülmeyi bilmek…

Susmayı biliyordu. Az konuşur daha çok dinlerdi. Uzun sessiz dalıp gitmesi çoktu. Ama en çok gülmeyi biliyordu. Gülmek deyip geçmeyin, herkes gülmesini bilmez. Gülmek, gülümsemek dediğimiz her zaman gülmek, gülümsemek değildir. Birçok insan gülse de sıcak, iç ısıtan o gülüşe bir türlü ulaşamaz. Kıyısından dolanır geçer. O öyle gülüyordu...

Deniz Çınar, Dinozorlar ve Ben

Geçen Deniz Çınarı izliyorum, oynadığı oyuncakları bırakıp sehpa üzerindeki televizyon kumandasını alıp babasına koşuyor, sonra büyük bir hayal kırıklığı ile dönüp oyuncaklarıyla oynuyor. Bunu yılmadan birkaç kez tekrarladı. Babasından umudu kesince bana döndü. Televizyon kumandasını elime verip çizgi film açmamı istedi. İşini iyi biliyor, bana bir şey...