Birkaç gündür merak ediyorum. Daha düne kadar başbakanı savunan, yere göğe sığdıramayanlar ne diyor diye…
O malum bir kesimden şimdiye kadar çıt dahi çıkmadı. Bir şey diyorlarsa da yazmıyorlar veya biz görmedik henüz…
Onların ne diyeceği çok önemli değil, benim merak ettiğim daha çok liberal aydınlardı.
Görünen o ki; başbakana ateş püskürüyorlar.
Ancak bu ateş püskürmelerde öteden beri görmeye alışık olduğumuz başbakana ve AKP’ye akıl hocalığı yapma işi devam ediyor…
Erdoğan bu gün çıkıp özür dilese…
“Devlet büyük bir yanlış yaptı, bu yanlışına beni de bulaştırdı” dese sorun bitecek.
Hemen inanacaklar.
İnanmak istiyorlar. Çünkü Uludere’de 34 cana mal olan bu aymazlık birazda onarı yüz üstü bırakmak oluyor. Başbakan çıkıp özür dilemediği sürece dün onu savunanları zorda bırakmış oluyor.
Ahmet Altan, başbakana kızıyor. Zehir zemberek bir de yazı kaleme almış.
İyi de tek suçlu başbakan mı?
“Yürü aslanım seni kim tutar” diyenler.
“Bu ülkede ve Ortadoğu’da; senden büyük, senden akılı, cesur, bilgili, karizmatik olan yok.” diyenlerin hiç mi suçu yok…
Her yapılana “çok güzel” diyip alkış tutmanın nereye varacağını görmemiş olmak suçlarını azaltır mı?
“Bu adamdan/ anlayıştan demokrat olmaz” diyenlere eleştiri yağdıranlar. “Ergenekoncu” diye suçlayıp susturanların hiç mi suçu yok…
“Sandıktan çıktılar” değerlendirmesinin sığlığı ile her yaptıklarına sahip çıkanlar, demokratlık yapmanın bu en dar anlamına sarılmanın yol açtığı olumsuzluğu görmemiş olabilirler mi?
Demokrasiyi, genel seçimler olarak görmek, sandığa indirgemek kadar sığ bir yaklaşım olamazdı.
Ama oldu…
Tamda bu sığlık başbakanın elini güçlendiren, kendini muktedir (erk sahibi) görmesinin yolunu açıp pekiştirdi.
Her fırsata aldığı oy sayısı ile konuşan başbakan ayağına kadar gelen fırsatı kaçırmadan dünden hazır olduğu iktidar zehrini kana kana içti.
İktidar, Ahmet Altan’ın değimiyle AKP ve Başbakanı ne kadar zehirlediyse ona yakın duranları da o kadar zehirledi…
Devletleşen başbakan onu savunanları da birlikte devletleştirdi. Ahmet Altan’ın feryadı aslında birazda buna.
Başbakana limitsiz desteğin, iktidarı bırakıp muhalefeti eleştirmenin kolaycılığı ile kendisini de zehirlemiş olmasına kızıyor…
Bir başka söylemle son bir yıldır, iktidar ile arasına mesafe koy(a)mayan, her aydının yaşadığı açmazı yaşıyor liberal aydınlar.
Hasan KAYA
07 Ocak 2012 Cumartesi